Stuttgart Gezilecek Yerler Nelerdir

Seyehat Rehberi, Work and Travel, Yurtdışı Eyl 09, 2022 Yorum Yok

Stuttgart Gezilecek Yerler

Baden-Württemberg eyaletinin başkenti olan Stuttgart Almanya’nın güneyinde, bostanlar ve ormanlarla kaplı tepelerle kuşatılmış bir havzada yer almaktadır. Vadi tabanında Neckar Nehri ve havzayı çevreleyen yokuşları tırmanan tarihi binaların ve evlerin yer aldığı şehrin eski bölgesi bulunmaktadır. Tepelerin çok daha dik bir şekilde yükseldiği yerlerde merdiven kolları ya da basamaklı geçitler çoğunlukta olmakta ve maceracı turistlere keşfetmeleri için sonsuz fırsatlar sunmaktadır. Önemli bir meyve-sebze yetiştiriciliği merkezi olmasına ek olarak, Budapeşte’den sonra bulabileceğiniz en verimli maden yatakları Berg ve Canstatt ilçelerinde yer almaktadır. Ayrıca Stuttgart Almanya’nın otomobil sektörünün beşiği olmasıyla da ün salmış ve Mercedes-Benz ve Porshe’nin genel merkezlerine de ev sahipliği yapmaktadır.

Staatsgalerie Stuttgart

Staatsgalerie Almanya’nın en seçkin bazı sanat eseri koleksiyonlarına ev sahipliği yapan ve ülkede en çok ziyaret edilen müzelerden bir tanesidir.  Eşsiz bir 20.yy tablo koleksiyonuyla öne çıkmakta ve 14.yy-19.yy Alman ve İtalyan Ustaları’nın eserlerinin bulunduğu etkileyici bir Alman Rönesans Sanat koleksiyonuyla da iftihar etmektedir. Staatsgalerie’yi meydana getiren üç bina en az koleksiyonlar kadar ilgi çekicidir. Orijinal bina olan Alte Staatsgalerie-Eski Galeri Neoklasik Yer Altı Stili’nde inşa edilmiş ve 1843 yılında açılmıştır. James Stirling’in mimarı olduğu bitişiğindeki bina Neue Staatsgalerie-Yeni Galeri  1984 yılında eklenmiş ve çağdaş mimarinin başyapıtı olarak sayılmıştır.  Binanın merkezi özelliği ise ışığın girmesine izin verilmesi için tasarlanan, çatıları olan üç kanat ile çevrelenmiş kubbesidir. Baskı, Çizim ve Fotoğraf Dairesi’nin bulunduğu en son inşa edilen beş katlı yapı 2002 yılında eklenmiştir. Staatsgalerie’de düzenlenen mimari turlara katılmanız özellikle tavsiye edilmektedir.

Mercedes-Benz Müzesi

Stuttgart’ın otomobillerle uzun bir gönül ilişkisi vardır. Bu ilişkinin kökleri Gottlieb Daimer ve Wilhelm Maybach’ın burada bir mağaza açtığı 1887 tarihine kadar uzanmaktadır. Şehrin ziyaret edilmesi gereken en önemli noktalarından biri otomobilin gelişim sürecine ilişkin sergileri barındıran muhteşem Mercedes-Benz müzesidir. Ücretsiz işitsel tur imkanı ile yüz altmıştan fazla araç ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır. Yakınında bulunan Untertürkheim’daki dizel motor fabrikasında da turlar düzenlenmekte ve ayrıca üç yüzden fazla aracın bulunduğu zengin koleksiyonuyla Porche Müzesi de görülmeye değer niteliktedir.

Schlossplatz

Çok geniş bir alana yayılan Schlossplatz bölge halkının olduğu gibi ziyaretçilerin de odak noktasıdır. Stuttgart’ın kraliyet başkenti olduğu dönemlere ait tarihi binalarının bulunduğu bu engin açık alanın ortasında muhteşem bahçeler ve Kral I. William’ın 25 yıllık egemenliğini abideleştirmek için 1841 yılında inşa edilen Jübile Sütunu yer almaktadır.Bununla birlikte 1871 yılında dökme demirden inşa edilmiş bir sahne, Hrdlicka, Hajek ve Calder’in modern heykellerinden birkaç eser ve hoş bir süs havuzu da yer almaktadır. Meydanın kuzeybatısında sıra sütunları ve alışveriş merkezinin bulunduğu Königsbau ve günaybatıda ise birçok butik mağazanın ve lokantanın yer aldığı Kleiner Schlossplatz ziyaret edilmesi tavsiye edilen noktalardır.

Neues Schloss ve Altes Schloss

1807 yılında yapımı tamamlanan bina geç dönem barok tarzının izlerini taşımaktadır. Eskiden Krallara ev sahipliği yapmış olan saray şimdilerde eyalet hükümeti tarafından kullanılmaktadır. Özel olarak ayarlanan turlarla sarayı ziyaret edebilmek mümkün olsa da  sadece binanın ön cephesinde yürüyüş yapmak bile etkileyici bir şekilde yeterli olacaktır.  Aynı zamanda çok uzağa gitmeden, Schlossplatz’da muazzam büyüklükteki Altess Schloss-Eski Şato’yu da ziyaret etmeniz mümkündür. Köklerini 10.yy’a kadar dayandırmasına karşın, sıra sütunlu avlunun bulunduğu hali hazırdaki yapı 1553 ve 1578 yılları arasında inşa edilmiştir. Günümüzde bu çarpıcı yapı Württemberg kraliyet mücevherlerinin yanı sıra kaliteli bir ortçağ sanat eserleri koleksiyonuna, müzik enstrümanlarına, kol ve duvar saatlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Güney kanadında birçok ünlü yerli kişinin ve kraliyet ailesi üyesinin mezarlarını da bulabileceğiniz 16.yy saray kilisesi yer almaktadır.

Württember Tepesi ve Kasvetli Mabet

Kraliçe Katharina’nın kabristanı Württemberg’in üzerinde konuşlanmakta, Stuttgart ve Neckar vadisine nazır bir konumda yer almaktadır. Kral I. Wilhelm’in sevgili karısının erken ölümünden sonra adına yaptırdığı bu anıt 1820 ve 1824 yılları arasında inşa edilmiştir. Bu zarif yapı yöresel olarak Grabkapalle olarak bilinmekte ve Roma’da bulunan (Wilhelm’in de kendini yaktığı yer olan) Pantheon’dan esinlenilerek Neoklasik tarzda inşa edilmiş bir kubbeden oluşmaktadır.  Şehrin en olağanüstü manzarasına şahit olabilmek adına burada yapılacak yürüyüşler için harcanan vakte mutlaka değecektir.

Wilhelma Hayvanat ve Botanik Bahçesi

1842 yılında Fas’a ait bir tazrda inşa edilen saraydan adını alan Wilhelma Hayvanat ve Botanik bahçesi Stuttgart’ın ilgi çekici noktalarındandır. Sayısız seralar, hayvan barınakları ve bir akvaryumla kurulan Wilhelm; eski kraliyet ailesi için bir inziva noktası iken yılda iki milyondan fazla ziyaretçinin ilgisini çeken bir bahçe olma yolunda ilerlemeye devam etmektedir. Hayvanların cazibesinin yanı sıra bahçeler de keşfetmek için mükemmel ve ideal ziyaret noktalarıdır. Tesis bütünüyle çarpıcı bitki koleksiyonlarıyla birlikte yaklaşık bin kadar türde sekiz binden fazla hayvanı barındırmaktadır.

Schloss Soluitude        

Stuttgart şehir merkezine birkaç kilometre uzaklıkta olmasına rağmen mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır. 1763 yılında Duke Karl Eugen için inşa edilen bu olağanüstü saray Neoklasik tarzda tasarlanmış birçok devlet binasını da içermektedir. Günümüze kadar korunan dekoratif odaların olduğu köşk ve kubbeli çatısı, freskleri ve duvar resimleriyle kaplı Beyaz Salon (White Hall) öne çıkan ilgi çekici noktalarıdır. Dışarıda ise bakımlı zeminin yanı sıra 13 kilometrelik bir rota çizen Solitude Allee sarayı Ludwisburg Yerleşik Sarayı’na bağlamakta ve Württemberg ovalarının muhteşem manzarasını sunmaktadır. Schloss Sarayı’na girebilmek için bir rehber eşliğinde düzenlenen turlara katılmanız gerekmektedir.

Killesberg Parkı ve Kulesi

Başlangıçta 1939 yılında büyük bir bahçıvanlık şovu için hazırlanan Killesberg Parkı 123 dönümlük bir açık alandan oluşmaktadır. Günümüzde görülen yapıların birçoğu savaş öncesinin izlerini taşımakta, hala çiçek festivalleri ve diğer bazı etkinlikler için kullanılmaktadır. En popüler özgün noktalardan biri olan Killesberg Demiryolu yaz aylarında park çevresinde eğlenceli geziler sunar. En son ve en yeni ilgi çekici yer olan 40 metre uzunluğundaki Killesberg Gözlem Kulesi park ve çevresinin muhteşem manzarasını ziyaretçilere görme fırsatını verir. Temmuz ayında düzenlenen Lichterfest Stuttgart Festivali’nde binlerce fener parkın dekore edilmesinde kullanılmaktadır.

Königstrasse ve Hauptbahnof

Herhangi bir büyük Avrupa şehrine gittiğinizde biraz olsun kendinizi şımartmadan dönmemelisiniz. Stuttgart’taki Königstrasse birçok butik mağaza ve galerinin yer aldığı ülkenin en uzun yaya yoluna sahip mükemmel bir alışveriş noktasıdır. Kafe danslarına katılmak, kaliteli lokantalara uğramak ve canlı şovlar izlemek diğer popüler aktivitelerden sayılmaktadır. Ayrıca burada şehrin ana demiryolu terminali olan muazzam büyüklükteki Hauptbahnhof da bulunmaktadır. Bu gösterişli simge tepesinde bulunan büyük Mercedes logosuyla ünlenmiştir ve 58 metre uzunluğa sahiptir. 1914 ve 1928 yılları arasında inşa edilen bu yapı halen şehrin metro ağrının bir parçası olmaya devam etmektedir.

Weissenhof Konağı

Stuttgart’ın kuzeyinde Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yakınlarındaki Weissonhof Konağı 1927 yılında Werkbund tarafından düzenlenen bir sergi için inşa edilen etkileyici ve öncü nitelikteki bir konuttur. 21 orijinal binadan 11 tanesi hayatta kalabilmiş ve Stuttgart’a yapılan ziyaretlere mutlaka konu olmuştur. Büyüleyici sergilere ve tasarım devrimlerine yönelik unsurlara ev sahipliği yapan Le Corbusier’in evi, Weissenhof Müzesi’nin özellikle en ilgi çekici noktalarındandır.

Stiftskirche-Kolej Kilisesi

İki farklı kulesi bulunan büyüleyici kilise 12. yy’da inşa edilmiştir. 15. yy’da Gotik tarzda tekrar restore edilerek inşa edilmiş ve 1958 yılında savaşın ağır izlerinden arınması için yeniden düzenlenmiştir. 17. yy’dan kalma yer altı mezarlarının yanı sıra Württemnerg kontlarına ait görkemli bir seriden oluşan 16. yy Rönesans figürleri öne çıkmaktadır.

Kunstmuseum Stuttgart

Kunstmuseum Stuttgart’ın kabinde yer alan birinci kalitede bir çağdaş ve modern sanatlar müzesidir. Temeli 2005 yılında atılan bu cesur tasarım, büyük bir cam küp olarak inşa edilen kireçtaşı iç duvarlarına sahip  5000 metrekarelik sergi alanını içermektedir. Müzenin geniş koleksiyonun önemli noktaları arasında Alman sanatçılardan Otto Dix, Dieter Roth ve Willi Bau meister’in en önemli eserleri yer almaktadır. 1913 yılında açılan Kunstgebaude, Belediye Sanat Galerisi’nde düzenlenen periyodik özel sergileriyle, sanatseverlere ev sahipliği yapmaktadır.

Schillerplatz

Eski Saray’ı çevreleyen Schillerplatz şair, filozof, tarihçi ve tiyatrocu olarak nam salan Almanya’nın en ünlü prenslerinden olan Fredrich Schiller’in anıtının bulunduğu eski bir şehir meydanıdır. Meydan belediye binasının dışında her hafta düzenlenen sokak pazarı, 61 metre yüksekliğindeki kule ve çanlarla bezenmiş Noel Fuarı’na ev sahipliği yapmaktadır. 1605 yılında inşa edilmeye başlayan ve bitirilmesi yüz yıl süren şehrin bir diğer simgesi olan Prinzenbau da şehrin eksi bölgesinde yer almaktadır. Meydanın güneybatısında 1930 yıllarından kalan Stiftskirche Kilise Korosu’na ev sahipliği yapan Fruchtkasten bulunmaktadır.

Carl Zeiss Gözlemevi

Stuttgart’ın bir diğer modern sanat başyapıtların biri de Carl Zeiss Gökevi’dir. 20 metrelik kubbe büyük bir cam piramitte yer alır. Ünlü mercek yapımcısı tarafından icat edilen ve 1977 yılında kurulan benzersiz Zeiss-VI-A projektöründen adını almıştır ve iki mükemmel program sunmaktadır: Gece göğüne odaklanarak temel astronomik kavramlara yönelik canlı konferans ve tamamen ileri teknoloji ürünü olan kubbeden dijital sunumlar… Carl Zeiss’ın hayranları sekiz asır öncesine ait optik aletler sergisini ve Jena’daki Optik Müzesi’ni ziyaret ederek keşfedebilmektedir.

Stuttgart Eyalet Doğa Tarihi Müzesi

Neckar’ın sol kıyısında yer alan Berg bölgesindeki Schloss Rosentein 15 dakikalık kısa yürüyüş mesafesinde bulunan Löwentor Müzesi ile birlikte Sttuttgart Eyalet Doğa Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Her iki müze de doğa bilimlerine ayrılmıştır: Rosenstein biyoloji ve canlı türlerinin evrimine adanmakta olup; Löwentor ise fosil, dinazor ve buz devri insanı ile yeryüzünün köklerine hitap etmektedir. Ayrıca dünya çapındaki sanat eserleri ve kültürel eserleri barındıran Linden Müzesi incelemeye değer niteliktedir.

Birkenkopf ve Buhar Kaplıcaları

Kentin en ucunda yer alan en ilgi çekici turistik mekanlardan biri olan Birkenkopf, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra tamamen yıkılmış bina molozlarından inşa edilen 511 metre yüksekliğindeki bir tepedir. Şehrin güneyindeki ağaçlık bir tepenin üzerinde yer alan 217 metre uzunluğundaki Sututtgart Televizyon Kulesi muhteşem manzaralar sunan bir diğer harika mekandır. Kentin kuzeydoğu banliyölerinde bulunan kaplıcalar ve sağlıklı maden suları için mükemmel hamamlar, saunalar ve buhar odalarının bulunduğu Canstatt Yatağı’na gidilmesi tavsiye edilmektedir. Bir diğer gözde spa ise umumi mineral ve yüzme havuzları olan Das Lauze’dir.

 

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir