Köln Gezilecek Yerler
Ren Nehri üzerinde kurulmuş bu eski katedral şehri Batı Almanya’nın en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biridir. Köln tarihi kent merkezine yürüyüş mesafesindeki 12 büyük Romanesk kilisesi-özellikle görkemli Köln Katedrali- nedeniyle dünyaca ünlüdür ve üniversitesi Avrupa’nın en eski ve en büyük üniversitelerinden biridir. Reh Nehri tarafından ikiye bölünmüş olan Köln Roma Dönemi’nde eyalet başkenti ve askeri kalesi olarak M.S 1. yüzyılda kurulmuştur. Köln şehri o günden bugüne önemini hiç kaybetmedi ve bugün Almanya’nın birçok sanat ve eğlence merkezine ev sahipliği yaparken 100’den fazla galerisi ve 36 müzesi ile ülkenin en önemli kültür merkezlerinden biri olmaya devam etmektedir.
Köln Katedrali
Ren Nehri’nin sol yakasında yer alan ve Köln’ün simgesi olan St. Peter ve St. Mary Katedrali gotik mimarinin bir başyapıtıdır. Avrupa’daki en büyük katedrallerden biri olan bu yapının yapımına 1248 yılında başlandı ve Ortaçağ’ın en iddialı projesi olarak kabul edildi. Oldukça etkileyici olan bu katedrali inanılmaz yapan iç mekan tasarımıdır. 6166 metrekarelik bir alanı kaplayan ve 56 sütunu olan yapıda 1440’ta Kralların ibadet ettiği ünlü rölyef, Antik kalıntılar ve el yazmaları da dahil olmak üzere birçok değerli nesnenin bulunduğu Hazine Odası bulunmaktadır. Katedralin ünlü çanının çaldığı ve 500’den fazla basamağa sahip güney kulesine çıkıp panoramik Köln manzarasını izleyebilirsiniz. Konserler de dahil olmak üzere etkinliklerin yanı sıra çeşitli rehberli turlar da mevcuttur.
Eski Kent Merkezi
Köln’ün sayısı tarihi kiliselerini ve müzelerini keşfederken benzersiz eski kent merkezini görmüş olursunuz. Büyük St. Martin gibi eski kiliselerin yanı sıra kendinizi birçok eski butik evin, mağazaların, sanat galerilerinin, kafelerin ve restoranların bulunduğu geçitlerden geçerken bulabilirsiniz. Ren Nehri boyunca uzanan keyifli yürüyüş yolları ile bu antik kent boyunca rotanızı planlarken harika manzaranın keyfini çıkarabilir; birçok antik kalıntı ve eserleri içeren arkeoloji bölgesiyle bölgenin tarihi hakkında bilgi edinebilirsiniz.
Wallraf-Richartz ve Ludwig Müzeleri
Kente uğrayan sanatseverler Wallraf-Richartz ve Ludwig Müzesi’ni ziyaret etmeden kentten ayrılmamalıdır. Şehrin yeni mimari yapılarından birinde yer alan bu iki sanat galerisi Rembrandt, Manet, Renoir, Leibl, Liebermann ve Slevogt’un eserleri ile çok çeşitli Avrupalı ressamların eserlerini içerir. Ludwig Müzesi modern ve çağdaş resim üzerine yoğunlaşırken Wallraf-Rcihartz Müzesi daha çok Köln Sanat Okulu’nun çalışmalarına katkıda bulunur.
Roma-Germen Müzesi
Köln Katedrali’nden sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Roma-Germen Müzesi kentin Paleolitik Dönem’den Orta Çağ’ın başlarına kadar uzanan zengin arkeolojik mirasına ilgi duyanlar için büyüleyici bir gezi imkanı sunar. 2. yüzyıldan kalma Dionysos Mozaiği ve 1. yüzyıldan kalma Poblicius’un 15 metrelik mezar anıtı müzenin en ilgi çekici eserleridir. Müzede ayrıca çeşitli mozaikler, ev seramikleri, heykeller ile Roma ve Germen mücevherleri yer alır. Müzedeki Kolumba bölümü Köln Başpiskoposu’nun sanat müzesidir ve antik sanat eserleriyle dikkat çeker.
Gereon Kilisesi
Romanesk St. Gereon belki de Köln’ün en sıradışı kilisesidir. 1151’den başlayarak Roma döneminden kalma kubbeli eski bir kilisenin yerine inşa edilmiştir. Görsel açıdan oldukça çekici olan bu yapı Saint Gereon’a ithaf edilmiştir. Kilisede çok sayıda ortaçağdan kalma tablo, mozaik ve antik kalıntılar bulunur.
Köln Teleferiği
1957 yılında kuruluşundan beri Ren Nehri’ni geçmek için kullanılan bu Avrupa’nın ilk teleferiği yılda ortalama 15 milyon yolcu taşır. Çoğunlukla Eski Kent Merkezi ve Köln Katedrali manzarasının görülebileceği teleferiğe toplu taşıma araçları ile kolayca ulaşılabilir. Teleferiğe ulaşmanın en iyi yollarından beri nehrin doğu ya da batı kıyısından yürüyerek gitmektir. Daha iyi manzaralar görmek istserseniz Köln Telekomünikasyon Kulesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Bu mekan kentin kuzeybatısında yer alır ve tepesinde döner bir restorana sahip olup 243 metre yüksekliğindedir.
St. Pantaleon Kilisesi
955 yılında eski bir Roma vilayetinin bulunduğu alanda kurulan ve 17. yüzyılda restore edilen St. Pantaleon Kilisesi’nin en ilgi çeken noktası 991’de ölen 2. Otto’nun eşi İmparatoriçe Theophano’nun mezarıdır. St. Pantaleon Saint Alban’dan kalan kemikler de dahil olmak üzere birçok eski kalıntının bulunduğu bir yapıdır. Kilisenin taş işleri Romanesk tarzda olup duvarlarındaki renkli tuval resimler kilisenin sanat tarihinde önemli bir yerde kabul edilmesine neden olmuştur.
Altenberg Katedrali
Bergischer Dom olarak da bilinen Altenberg Katedrali Rhineland’deki erken dönem gotik mimarinin en güzel örneklerinden biridir. 1259’da inşa edilmiş olan binanın görkemli mobilyaları görülmeyi değerdir. Altenberg’de piskopos ikamet etmediği için resmi bir katedral sayılmaz ancak hem Protestan hem de Katolik cemaatleri tarafından paylaşılıyor olması özelliği ile Avrupa’da benzersizdir.
Augustusburg ve Falkenlust Sarayları
Köln’ün 15 kilometre güneyinde yer alan pitoresk Brühl şehrinde bulunan Augustusburg Köln Başpiskoposu’nun 18. yüzyıldan kalma sarayıdır. Görkemli bir şekilde dekore edilmiş ve döşenmiş olan bu büyüleyici geç dönem barok mimarinin örneği olan saray merdivanli salonu ile ünlüdür. Saray ayrıca açık hava konserleri ve festivaller için kullanılan geniş bir parkı içerir. Bu bölgede 1740 yılında inşa ediliş ve Dünya Kültü Mirasları Listesi’nde yer alan Falkenlust Sarayı da yer alır. Çocuklarla seyahat ediyorsanız Phantasialand’e gidebilir; Avrupa’nın en büyük tema parklarından birinde teleferik, Viking tekne turu, monoray ile eğlenebilirsiniz.
Uygulamalı Sanat Müzesi
Köln Katedrali’nin güneybatısında bulunan Uygulamalı Sanat Müzesi 1888 yılında kurulmuş ve Ortaçağ yıllarından beri uygulanmış 100 binden fazla dekoratif sanata ait koleksiyonu ile bilinir. Müzede ayrıca mücevher, mobilya, porselen, saat ve zırh koleksiyonları da sergilenmektedir.
Köln Zooloji Bahçeleri
1860 yılında kurulan Köln Hayvanat Bahçesi Almanya’nın en eski hayvanat bahçelerinden biridir ve Mağribi tarzındaki fil evi, şempanze evi ve kuş evleriyle ünlüdür. 19. yüzyıldan kalma yüzme havuzlarında yüzebilir, sahte yağmur ormanı olan Ape Island’da gezebilir, aslanlara yaklaşabilir ve çok çeşitli deniz canlıların sergilendiği akvaryumu ziyaret edebilirsiniz.
Yorum Yok