Düsseldorf Gezilecek Yerler Nelerdir

Genel, Vizesiz Ülkeler, Work and Travel, Yurtdışı Eyl 14, 2022 Yorum Yok

Düsseldorf Gezilecek Yerler

Düsseldorf bir üniversite şehri olmanın yanı sıra sanatın ve modanın da merkezidir. Enerjik bir şehir merkezine sahip olmakla birlikte seçkin mağazaların, parklar ve bahçelerin yer aldığı geniş caddelere sahip bir kenttir. Önemli bir kültür merkezi olarak bilinen şehir düzinelerce müzeye ve 100’den fazla sanat galesine sahiptir ki; bunlar Güney Ren-Westphalia Sanat Koleksiyonu gibi uluslar arası çapta ünlü tesislerden, şehrin popüler bölgesi olan Königsallee bölgesinde bulunan daha küçük tesislere kadar geniş bir yelpazeye yayılmaktadır.

Ren’deki konumu, sayısız geniş meydanları ve muhteşem nehir kenarı yürüyüş yolları vakit geçirmek için özellikle tercih edilen bir yer olmasını sağlamaktadır. Her Temmuz ayında şehir Ren’in en büyük fuarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu fuar, dört milyondan fazla ziyaretçinin ilgisini çeken büyük bir eğlence parkının yanı sıra, 11 Kasım’da düzenlenen, geçit törenleri ve renkli kostüm şovlarıyla popüler olan Karnaval’ı ağırlamaktadır.

Königsalle Caddesi

Düsseldorf’un en şık ve seçkin caddesi olan Königsallee halk arasında “Kö” olarak bilinmektedir. Paris’teki Montaigne Caddesi’ne kıyaslanan bu cadde 1802 yılında kurulmuştur ve seçkin butikleri, lüks alışveriş merkezleri, sanat galerileri ile çok sayıda restoran ve kafenin derlenmesiyle kalabalıkara ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Eski kentin hendeğinin her iki yakasında uzanan 31 metre genişliğindeki sokağın ferahlık duygusunu artıran ağaçlarla çevrili su şeridinin yer aldığı Königsallee  güneye doğru Graf-Adolf-Platz’dan Triton Çeşmesinin bulunduğu Hofgagarten’in bitişine kadar yayılmaktadır.

Benrath Sarayı

Toplu taşıma araçları ile varılabilecek şehir merkezinden 10 kilometre uzaklıkta bulunan Benrath Sarayı 1756 ve 1773 yılları arasında inşa edilmiş görkemli bir Barok saraydır. Sarayın şatafatlı iç mekanının yanı sıra büyük parkı ve bahçeleri de önemli noktalardandır. Başlangıçta Prens Carl Theodor için inşa edilen saray 18. yy yaşamına odaklanan üç mükemmel müzenin de ev sahipliğini yapmaktadır: Ana Saray binasındaki Museum Corps de Logis Benrath ve onun mimarisini sergilerken; aynı derecede ilgi çekici olan Peyzaj Sanatları Müzesi ve Doğal Bilim Müzesi de parkın diğer binalarında yer alan ziyaret alanlarıdır.

Kuzey Ren-Westphalia Sanat Koleksiyonu

Kuzey Ren Westphalia Sanat Koleksiyonu Düsseldorf’taki üç bölgeye yayılmıştır. En geniş koleksiyon olan K20 bizzat kendisi bir sanat eseri olan Grabbeplatz’da cilalı siyah granit cepheye sahip ultra modern bir binada yer almaktadır. Bu muazzam galeri sayısız modern sanat eserini içeren Paul Klee’nin çok önemli bir resim koleksiyonunu barındırır. 19.yy’a ait Standehous binasındaki K21’de Thomas Schütte, Reinhard Mucha ve Thomas Hirschhorn’un modern resim ve çizimlerinin yanı sıra heykel ve filmlerine odaklanan çeşitli eserlerini bulabilirsiniz. Üçüncü bölge olan Schmeal Haus sayısız sergiye ev sahipliği yapar. Düsseldorf’taki diğer sanat müzeleri arasında çağdaş sanatın özel bir koleksiyonunu içeren Jula Stosceck Koleksiyonu ve Ernst Schneider Koleksiyonu da ilgi çekici noktalardandır.

Kaiserswerth

1929 yılında şehre dahil olan Kaiserswerth Düsseldorf’un en eski ve en nezih semtlerinden biri olmakla birlikte bir çok eski binası ve Ren’deki mükemmel konumu sayesinde keşfetmek için harika bir yer niteliğini taşır. Kökleri 13. yy’a kadar uzanan Aziz Suitbertus Kilisesi kutsal emanetlerin saklandığı sandıkla ünlenmiştir. Barbarossa olarak da bilinen İmparator I. Frederick’in imparatorluk kalesi de ziyaret edilmesi gereken noktalardandır.

Kunstpalast Sanat Müzesi

Sanat Müzesi(Museum Kunstpalast), M.Ö 3. Yüzyıldan günümüze kadar gelen sanat eserlerini barındıran Dusseldorf’un sanat merkezlerinden birisidir. 70.000’den fazla grafik sanat, fotoğraf ve uygulamalı sanat öğelerine ek olarak heykeller ve çizimlerin de yer aldığı önemli bir ziyaret alanıdır. Diğer öne çıkan noktalar arasında Helmut Hentrich’e ait bir cam koleksiyonu, nadir bulunan İtalyan Barok eserleri, Dali, Warhol ve Caravaggio’nun eserlerini içeren modern sanat koleksiyonu ve bunların dışında Düsseldorf Resim ve Dışavurumculuk Okulu üyelerinin eserleri yer almaktadır. Müzede tiyatro gösterileri, klasik müzik konserleri ve rehberli turlar da sunulurken sanatseverler için Tünelde Sanat(Kunst im Tunnel) adı verilen benzersiz bir yer altı galerisinde yerel sanatçılar topluluğu üyelerinin çalışmalarının düzenli olarak sergilendiği Kunsthalle Dusseldorf da yer almaktadır.

Eski Düsseldorf

Düsseldorf’un Eski Kent’i (Altstadt) oldukça iyi korunmuş olup görülmesi gereken yerler listesine mutlaka dahil edilmelidir. Marktplatz Eski Kent’in odak noktası olmakla birlikte burada gösterişli Belediye Binası ve 1711’de dikilmiş II. John William’a ait bir atlı heykel yer almaktadır. Bir başka dikkat çekici nokta ise Ren kıyısında yer alan Burgplatz’daki Şato Kulesi(Schlosstrum)’dir. Bir zamanlar şehre hakim olan bu eski kalenin tek ayakta kalan kısmı Almanya’nın en iyi ve en eski deniz müzelerinden olan Schiffahrts Müzesi’ne ev sahipliği yapmakta ve gemi ticareti ile inşaatı tarihine ilişkin büyüleyici sergiler barındırmaktadır. Ziyaret etmek için bir diğer ilgi çekici nokta 800’den fazla semaik, porselen ve toprak çanak çömlek eserlerinin bulundğu Hetjens Müzesi’dir. Eski Kent’i keşfettikten sonra, Ehrenhof’daki  Düsseldorf Senfonisi’nin üssü olarak 1926’da inşa edilen bir konser salonu olan kubbeli Tonhalle’yi ziyaret etmeniz özellikle tavsiye edilmektedir.

Yeni Zollhof ve Gehry Binaları

Düsseldorf modern mimarinin en cesur tasarımlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu tasarıların en iyilerini, şehrin eski limanının büyüleyici derecede yeniden yapılandırılmış bir kesimi olan Neue(Yeni) Zollhof’ta görmek mümkündür. Burada şüphesiz 1998 yılında inşa edilen Media Harbor’daki Frank Gehry tasarımı binalar özellikle dikkat çekmektedir. Bir diğer ilginç mimari simge kentin muhteşem manzaralarını sunan bir gözlem güvertesine sahip olan (1982’de inşa edilen 240 metrelik bir telekomünikasyon kulesi) Rheinturm Kulesi’dir. Ayrıca dünyanın en büyük dijital saatinin burada olduğu iddia edilmektedir.

Nordpark Japon Bahçesi

Düsseldorf’un en popüler ve en büyük parklarından biri olan Nordpark, 90 dönümlük bir araziye konuşlanan keşfetmek için harika bir yerdir. Zambak Bahçesi’ni de içine alan engin ve temalı parkların ve sayısız patikaların bulunduğu Nordpark’ta, At Terbiyecisi Heykeli ve Düsseldorf’un Japon Topluluğu tarafından şehre sunulmuş olan ve büyüleyici manzaralar sunan Japon Bahçesi yer almaktadır. Bir diğer ilgi çekici nokta, mükemmel doğa tarihi tanıtımlarının ve büyük bir akvaryumun olduğu, özellikle her yaştan çocuğa hitap eden konseptiyle Aquazzo Löbbecke Müzesi’dir.  Şehir merkezinin güneyinde yer alan Düsseldorf Üniversitesi Botanik Bahçesi de keyifle keşfedilecek yerler arasındadır. Bahçeler ılıman iklim bölegelerine ait bitkilere ışık tutmakta ve ayrıca kubbeli bir sera, kır çiçeği çayırları ve Alp Dağları bahçeleri bulunmaktadır.

Hofgarten

Düsseldorf şehir merkezi 1770 yılında kurulmuş olup Eski Kent ve Könnigsallee’den Ren Nehri kıyısına kadar uzanan büyük bir park olan Hofgarten tarafından kuzeye bağlanmaktadır. İngiliz peyzaj stilinde tasarlanan bu 68 dönümlük geniş arazide çayırlar ve ormanlık alanlar ile çok sayıda akarsı ve gölet bulunur. Göze çarpan binalar arasında Maximillian Weyhe’nin eski evi ve kentin Tiyatro Müzesi yer almaktadır. Ayrıca 1763 yılında rokoko tarzında yapılmış ve Napolyon tarafından ele geçirilmiş eski bir av kulübesi olan Schloss Jagerhof da ziyarete değer yerlerdendir. Bina zengin sanat eserleri koleksiyonuna sahip olmakla birlikte Almanya’nın en büyük yazar ve şairlerine adanmış sergilerin de düzenlendiği Goethe Müzesi’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Park ayrıca Marchenbrunnen’in masalsı figürlerinin ve Henry Moore’un heykelinin yanı sıra birçok tarihi anıtlarla birlikte çeşitli ilginç modern heykelleri de barındırmaktadır.

Embankment Kordonu

Düsseldorf’un Ren Nehri Kordonu kentin muhteşem nehir kıyısının tadını çıkartmanın en iyi yollarından biridir. 1997 yılında kentin en işlek yollarından birini(gezi yolunun altına gömülmüştür) gizlemek için açılan bu uzun yaya yolu şehre yol boyunca sıralanan kafeler, restoranlar, galeri ve mağazalarla bir Akdeniz havası katmaktadır.  Oberkassel Köprüsü’nden başlayarak Eski Kent’i eyaletteki Parlamento binalarına bağlayan bir buçuk kilometre uzunluğundaki ağaçlarla çevrili bu kordon yaya ve bisiklet yollarını kapsamakta ve insanlara gözlem yapmaları açısından sayısız fırsatlar sunmaktadır.

 

Yorum Yok

Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir