Şeyh Hamed bin Casim al Sani, geçen cumartesi günü “Twitter” üzerinden attığı bir sıra Tweet’te, Körfez bölgesinde yaşanan nihayet gelişmelere dikkat çekerek şunları söyledi: “ABD liderliğindeki Batılı Devletler, İran ile nükleer muahedeyi yine hayata döndürecek bir mutabakata şimdi varamadı. Bölgede durum tehlikelerle dolu hale geldi. Yaşanabilecek Olumsuz gelişmelere karşı herkesin dikkat göstermesi gerekiyor.”
“İsrail’in, kendisine Aka bir tehdit oluşturduğunu düşündüğü İran maksatlarını bombalayabilmesi için kimi ekipman ve silahlar elde etmek için Fazla çabaladığını biliyoruz” diyen Pir Sani, Amerikan tarafının ise şimdiye kadar İsrail’e bu silahları sağlama konusunda tereddütlü davrandığını söyledi.
Sani, “Taraflar İran’la yeni bir nükleer muahedeye varmaz ve ABD İsrail’e gereksinimi olan silahları sağlarsa, İlah korusun bölgemizde Emniyet ve istikrarı sarsacak bir askeri harekat yaşanır. Yaşanabilecek beklenen bir çatışmanın dehşetli ekonomik, siyasi ve toplumsal sonuçları olacaktır” ihtarında bulundu.
Körfez bölgesinde yaşanabilecek rastgele bir askeri tırmanma tehlikesine karşı karşı Amerika ve Batıya davette bulunan Pir Hamed bin Sani, var sıkıntıların barışçıl bir halde ele alınması istedi.
Casim, meseleler çözülmezse, “İlk kaybeden biz olacağız” dedi.
Sani, Tweet dizisini şu sözlerle bitirdi: “Batı ile İran ortasında bir muahedeye varma olasılıkları konusunda Fazla optimist olduğumu bildiğim halde artık daha az optimistim.”
Uluslararası Atom Gücü Kurumu genel Müdürü Rafael Grossi de, geçen cuma günü Vatikan’da Papa ile görüştüğünde İran ile batı ortasında nükleer muahedenin (Kapsamlı hareket Planı) tekrar canlandırılmasına ait müzakerelerin “çıkmaza” girdiğini, hatta çöktüğünü belirtmişti.
Yorum Yok