Al-Zaytouna TV’ye Cumartesi günü verdiği röportajda Gannuşi, Tunus’ta, durumun daha süratli kötüleştiğini ve sona yanlışsız ilerlediğini belirterek, “Tunus ihtilalini ve 2014 ihtilalini savunan Ulusal güçler ortasında Ulusal bir diyalog kurma vakti geldi” dedi.
“Dışlanmanın darbeden daha tehlikeli olduğunu ve Tunus’un dışlama olmaksızın Fikir birliğine ve bir ortada yaşama muhtaçlığı olduğunu” belirten Gannuşi, “Tüm Tunuslu bilge ve aydınların bu diyaloğu organize etmeleri için Önemli bir tutum alma” davetinde bulundu.
Tunus Devlet Lideri Kays Said’in ferdî Yönetim ve tiranlık konusunda ısrar ettiğini belirterek şunları söyledi: “Said kendisini Tunus halkı ve bütün dünya için ilahi takdirin elçisi olarak görüyor. Rakiplerini iblisler ve hainler olarak görüyor.”
Gannuşi, Tunus’taki ekonomik ve toplumsal şartların Said’in gücü seçmesinden bu yana daha da kötüleştiğini vurguladı.
Geçen ay yapılan Milletvekili seçimlerine iştirakle ilgili konuşan Gannuşi, “Tunus halkı geçen ayın 17’sinde Milletvekili seçimlerini ilan edip boykot ettiğinde (..) yüksek bir farkındalık sergiledi” dedi.
Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz 2021’de istisnai önlemler uygulamaya başlamasından bu yana Tunus, ülkedeki bütün dalları etkileyen derin bir siyasi kriz yaşıyor
Tunus’taki siyasi ve sivil güçlerin çoğunluğu Said idaresinin kanunları ve hukuku saf dışı bırakarak aldığı bu tedbirleri reddediyor ve “anayasaya karşı bir darbe” olarak nitelendirirken, diğer güçler Cumhurbaşkanı Said’i destekliyor. Said’in iktidarını devrik lider Zeynel Abidin Bin Ali iktidarını deviren “2011 ihtilalinin gidişatını düzeltme” olarak görüyor.
2019’da 5 yıllık cumhurbaşkanlığı devrine başlayan Said ise, devleti “topyekun çöküşten” kurtarmak için tedbirlerinin “gerekli ve yasal” olduğunu söyledi.
Yorum Yok