Türkiye’de siyasi ve ekonomik açıdan bu Yıl Misli geçeceğini öne süren Asia Times, Tüm aksiliklere Karşın Türklerin, 2023’ün, yeni biten yıldan daha güzel olacağı inancını taşıdığını yazdı.
İngilizce yayın yapan Hong Kong merkezli Asia Times gazetesinde, Alexandra De Cramer imzalı yayımlanan, “Türkiye’nin hüzün kışı” başlıklı makale şöyle:
Psikolog Cliff Arnall’ın Mavi Pazartesi olarak isimlendirdiği Ocak ayının üçüncü Pazartesi gününün, bayram tatili yerini şimal kışının monotonluğuna bıraktığı için yılın en İç karartıcı günü olduğu söyleniyor.
Çoğumuz için Mavi Pazartesi 2023, artık tarih kitaplarında. Bununla birlikte, birçok Türk için ‘hüzün’ günlük bir olaydır.
Türkiye, en optimist vatanseverin bile moralini sınayan mali ve psikososyal bir kısır döngüye saplanmış durumda. Siyasi ve ekonomik açıdan vahim bir varsayımla bu yıl, Türklerin ruh sıhhati açısından çetin geçecek biçimde şekilleniyor.
Türkiye sıhhat Bakanlığı’na nazaran, şu anda ülkenin %9’u kronik olarak depresyonda ve antidepresan tüketimi nihayet beş yılda %56 arttı. 2017’de 13 milyon ruhsal muayene yapılırken, 2013’te bu sayı 9,5 milyon civarındaydı. Bir de sessizce Üzüntü çekenler var. Türkiye’de ruh sıhhatine gereksinimi olan her altı bireyden yalnızca biri yardım istiyor.
Covid-19 bu krizi şiddetlendirdi. Pandemi başladığından beri birçok ülkede depresyon ve anksiyete artarken, Türkiye en Fazla etkilenen ülkeler ortasında yer aldı.
The Lancet tıp mecmuasında, 2020 yılında yapılan bir araştırma, Türkiye’nin bütün Avrupa’da Covid ile bağlantılı depresyonda en Aka artışı yaşadığını ortaya koydu.
Son sayılar daha da rahatsız edici bir tablo çiziyor.
Gallup’un 2022 Global İşgücünün Durumu Raporu, Türklerin %66’sının her gün gerilimli hissettiğini, %43’ünün çok telaşlı olduğunu, %46’sının kendini kızgın olarak gördüğünü ve %40’ının ise Daimi üzgün olduğunu ortaya koydu.
Şehrin planlama ajansı tarafından yayınlanan Aralık 2022 İstanbul Barometresi, bir İstanbullu’nun ortalama gerilim seviyesini 10 puanlık bir ölçekte 7,3 olarak varsayım ediyor. Ankete katılanların yarısı ıstıraplarından ekonomiyi Mesul tutarken, %47’si aylık faturalarını ödeyemediğini söyledi.
Artan Hane maliyetleri, buna katkıda bulunan anne faktörlerden biridir. İstanbul’da kentsel konut fiyatları geçen Yıl %212’den Çok arttı. Bu Londra merkezli bir emlak danışmanlığı olan Knight Frank tarafından izlenen 150 global kentteki en Aka artış. Ankara %196 ile ikinci, İzmir (%185,8) ile üçüncü oldu. Listede 4 numara olan Miami, Florida nispeten mütevazi bir biçimde %28,6 büyüdü.
Tüketim malları enflasyonu da Türkleri vuruyor. Kasım ayında bir kalıp kaşar peyniri, bir kilo Kırmızı etin fiyatına denk geliyor. Aralık ayında Türkiye’nin 12 aylık Tüketici Fiyat Endeksi %137’den Çok artarken, insanların uğraş etmesine şaşmamalı.
Akıl sıhhati ihmal edildi
Hükümet, Dünya sıhhat Örgütü’nün (WHO) 2013 yılında başlattığı global ruh sıhhati aksiyon planına uymakla birlikte, Kıymetli kilometre taşlarına ulaşamadı. Yeni başlayanlar için, Türkiye hiçbir Vakit ruh sıhhati mevzuatını kabul etmedi. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin 2014’te hazırladığı bir ruh sıhhati kanun tasarısı 2022’de hâlâ beklemede.
Ek olarak, duygusal, ruhsal ve toplumsal iyiliğe hitap eden Kuruluş ve hizmetler ne yazık ki yetersizdir. Türkiye’de 100.000 şahsa düşen ruh sıhhati alanında çalışan sayısı 16,33’tür. Avrupa ortalaması ise 43.5’tir
Akıl sıhhati krizini ele almamanın yüksek bir maliyeti var.
2018’de Türkiye İstatistik Kurumu, Türkiye’de günde ortalama dokuz intihar bildirdi. Enstitü o vakitten beri intihar istatistiklerini açıklamayı bırakmış olsa da, sayıların düşmediği varsayımı var.
Kötü ruh sıhhati da mali bir yük taşır. Depresyon, DSÖ tarafından dünya çapında engelliliğin önde gelen nedeni olarak tanımlanmıştır. Türkiye’de şimdi hesaba katılmamış olsa da, ABD’de çalışan nüfusun yaklaşık %6’sını etkileyen depresyon, yılda 210 milyar dolarlık tıbbi maliyet ve üretkenlik kaybına neden oluyor.
Genel olarak, Türkler geçen yılı bir ‘felaket’ olarak gördüler. Pazar araştırma şirketi Ipsos tarafından yapılan bir ankette, %83 üzere şaşırtan bir Oran 2022’nin ülkeleri için Kötü bir Yıl olduğunu söylerken, %71 Türkiye’nin yanlış tarafa gittiğini söyledi.
Yine de geleceğe dair ümit var
Ve Yine de, daha güneşli günlerin geleceğine dair ümit var. Ipsos tarafından 2023’ün yeni biten yıldan daha güzel olup olmayacağı sorulduğunda, Türklerin %54’ü birebir fikirde.
Bu iyimserliğin devam etmesi için Türkiye için Fazla şeyin yolunda gitmesi gerekecek; ruh sıhhati hizmetlerinin uygunlaştırılması başlamak için yeterli bir yerdir. Hükümetin sürdürülebilir ve fonksiyonel bir plana muhtaçlığı Mevcut ve buna nazaran devinim etmek için muteber bilgiler toplaması gerekiyor.
Siyasi ve ekonomik alanların günlük hayatı dikte ettiği bir ülkede, güç durumda olanlara yardım etmek için güzel kaynaklara sahip bir ruh sıhhati sistemine gereksinim vardır.
Türkler her Vakit karamsar değildir ancak karamsar olanları suçlamak zordur. Hükümet meskenini ne kadar çabuk sisteme sokarsa, hepimiz Kötü günleri o kadar çabuk geride bırakabiliriz.
Alexandra De Cramer kimdir?
Alexandra de Cramer, İstanbul’da yaşayan bir gazetecidir. Milliyet Gazetesi Orta şark muhabiri olarak Beyrut’tan Arap Baharı haberlerini yaptı. Yeni olaylardan kültüre kadar uzanan çalışmaları Monocle, Courier Magazine, Maison Francaise ve Istanbul art News’de yer aldı.
Yorum Yok