Aydınlık gazetesi muharriri Latif Bolat, ABD’deki hukuk sisteminin siyahilere ve hispaniklere yönelik haksız uygulamalarını kıymetlendirdi.
BÖCEKLERİN YİYEREK ÖLDÜRDÜĞÜ SİYAHİ MAHKUM
Bolat’ın ABD hapishanesinde böceklerin yiyip öldürdüğü siyahi mahkûm örneğinden hareketle kaleme aldığı yazısından Kıymetli bir kısım:
Dünyanın en Güçlü 10 bireyinden biri olan Jeff Bezos’un Washington Post gazetesinde, 14 Nisan’da bir haber yayımlandı, ancak Çok bir reaksiyon toplamadı. Haber kısaca şöyle idi: “ABD’nin Atlanta kentindeki bir hapishanede bir mahpus, hücresinde böcekler ve tahtakuruları tarafından yenilerek öldürüldü. Mahpushane kayıtlarına nazaran, bu hapishanede hücreler o kadar kirli idi ki, temizlikçiler bile kendilerini korumak için, tehlikeli atıkları toplamakta giyilen Özel giysilerle paklık yapabilmekteydi. Ölen Lashawn Thompson ismindeki siyahi adam, yalnızca Ufak cürümlerden mahpusa atılmıştı, fakat orası kendisine mezar oldu.”
Adalet İstatistikleri Ofisi’nin datalarına nazaran, Yekün mahkum oranının yüzde 39,4’ünü (841 bin) siyahiler, yüzde 20,6’sını (442 bin) hispanikler oluşturuyor.
DÜNYA MAHPUSLARININ 4‘TE 1’İ ABD HAPİSHANELERİNDE
Washington Post’taki Amerikan hapishanesinde hayatını kaybeden siyahi adamın kıssası ise, aslında ABD hapishanelerinin sistemik problemlerini, bininci Kez açığa çıkaran bir Hadise olarak görülmeli. Milletlerarası Mahpushane Araştırmaları Merkezi’nin istatistikleri, ABD’nin 2 milyon 228 bin 424 tutuklu sayısıyla dünyanın en kalabalık hapishanelerine sahip olduğunu gösteriyor. ABD’de her 100 bin şahıstan 716’sı mahkum ve ABD’nin mahkum sayısı dünya nüfusunda da Önemli bir orana denk geliyor. Dünyada bulunan 10,2 milyon mahkumun yüzde 25’i ABD’de bulunuyor. eşitlik İstatistikleri Ofisi’nin bilgilerine nazaran, Yekün mahkum oranının yüzde 39,4’ünü (841 bin) siyahiler, yüzde 20,6’sını (442 bin) hispanikler oluşturuyor.
Yani, Yekün nüfustaki oranları yüzde 12 olan siyahiler, Mahpushane nüfusunun Oran olarak 3 katından bile fazlasını oluşturuyorlar. Çabucak her gün, dünya kamuoyu ABD’nin Çabucak her bölgesindeki polis taarruzları sonucu ölen yahut yaralanan siyahilerin haberlerini okumakta. ABD bir polis devleti olarak, hâlâ kovboy günlerinin göğsü yıldızlı “şerif”lerinin güya bir devamı üzere. Kovboy geleneğinde, kim silahını süratli çekerse, onun adaleti geçerli olurdu. Artık de, polis en süratli silah çeken olduğu için ve buna kanunların da yetki verdiği bir sistem ile, tahminen de dünyanın en Aka polis devletini meydana getirmektedir. Bu, yalnızca dünya halkları ile olan bağlarında, dünya jandarması rolünü oynaması ile sonlu değildir elbette. Dünyaya jandarmalık dayatan bir sistemin, kendi halkına da sevecen halde yanaşmayacağı açıktır. Ve bunun sonuçlarını, hem ABD’nin günlük hayatındaki toplu katliamlar, hem de hapishanelerdeki Fazla tehlikeli hayat kaidelerinden görmek mümkündür. ABD’de rastgele bir biçimde hapishaneye düşmek, hayatınızın Geri kalanının “kayması” manasına gelebilir çoğunlukla.
Hemen her gün, dünya kamuoyu ABD’nin her bölgesindeki polis atakları sonucu ölen yahut yaralanan siyahilerin haberlerini okumakta. Onlardan biri George Floyd’du.
SİYAHİ VE HİSPANİK NÜFUSUN CUMHURİYETÇİLERE KAYIŞI MI YAŞANIYOR?
Washington Post’un haberini yaptığı siyahi Lashawn Thompson isimli mahkumun, kirli bir Mahpushane hücresinde hayatını haybetmesi, Aka ihtimalle Yine Fazla az dikkat çekecek ve Fazla yakında da unutulacaktır. Buna karşılık, ABD sisteminin ortaya çıkardığı eşitsiz ve Sınıf farklılıklarını giderek sertleştiren uygulamalar, 2024 ABD seçimlerinde de kendisini gösterecektir. 2016 ve 2020 Başkanlık seçimlerinde, Donald Trump’a oy veren kesitlerin içinde, giderek artan sayıda siyahi ve hispanik nüfus olması enteresandır. Çoklukla, evvelce ABD toplumunun en aşağı katmanında yer Meydan bölümleri, klâsik olarak daha “solcu” diye nitelendirilen Demokrat Parti’yi desteklerdi. fakat en nihayet iki seçimde, bu bölümlerden Trump’a hayli Aka bir oy kayması yaşanmıştır. Ve önümüzdeki 2024 Başkanlık seçimlerinde de, bu eğilimin devam edeceği düşünülebilir. Zira, var sistemden umudunu yeterlice kesen bu en ezilen kesim, ABD siyasetindeki yeni saflaşmada, giderek küreselci ve savaşçı karakterler kazanan Demokratlara karşı, giderek daha millici ve içe dönük iyileştirmelere yönelen Cumhuriyetçi Parti’ye takviye verecektir.
Aydınlık
Yorum Yok