Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlıyorsanız, görülmesi gereken en önemli yerlerden biri Malatya antik kentidir. Şehir, hem doğal hem de tarihi güzelliklere ev sahipliği yapan Fırat Nehri’nin yukarısında yer almaktadır. Milyonlarca insan yüzyıllardır bu nehir boyunca yaşamıştır. Aslında, 7.000 yıl kadar önce kıyılarında insan izleri keşfedilmiştir. Bölgede ve çevresinde çok sayıda kanyon var ve birçoğu görülmeye değer. Karakaya Barajı çevresindeki kanyonlar, eşsiz güzellikteki doğal tablolar gibidir ve inanılmaz bir cazibe merkezidir. Ayrıca bu bölgeyi ev olarak adlandıran muhteşem vahşi yaşamı da görebilirsiniz.
Yeni Cami
Yeni Cami, Malatya’nın merkez meydanındaki en dikkat çekici yerlerden biridir. 1912 yılında inşa edilmiş, Türkiye’deki tek üç minareli camidir (üst taraftaki minarelerden biri uzun zaman önce kaldırılmıştır). Cami, İstanbul’daki Bizans kiliselerini andırıyor ve genellikle ibadet edenlerle dolu. Malatya’nın en güzel camisi olarak kabul edilir.
Nemrut Dağı, Malatya’dan popüler bir günübirlik gezidir. Bu kutsal dağın tepesinde antik tanrılara adanmış baş heykeller bulunur. Şehrin Vilayet semtindeki turizm danışma merkezinden her gün otobüs kalkmaktadır.
Yeni Başkonaklar
Türkiye’yi ziyaret ediyorsanız, Yeni Başkonaklar ilçesi yakınlarında gezilecek yerlerden biri Malatya Başkonaklar Etnografya Müzesi’dir. Bu müze, yaz aylarında yoğun ilgi gören 35 dönümlük bir parkın içinde bulunuyor. 9.000 metrekarelik sergi alanı aileler için idealdir.
Yeni Başkonaklar bölgesi şelalelerin yanı sıra büyük bir mağara kompleksine ve güneş enerjisi sistemine de ev sahipliği yapıyor. Bu doğal cazibe merkezleri genellikle dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçiler arasında popülerdir.
Beşkonaklar
Beşkonaklar, Türkiye’de geleneksel Malatya konaklarının en güzel örneklerinden birine ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde ziyaretçilerin çeşitli kültürel etkinliklerin tadını çıkarabilecekleri bir kültür merkezidir. 2008’den beri Etnografya Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Bu müzede Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait günlük eşyalar sergilenmektedir. 07:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.
Bu şehrin tarihi MÖ 5. yy’a kadar uzanan ilginç bir tarihe sahiptir. Fırat nehri üzerinde bulunur ve verimli toprakları ile tanınır. Bu nedenle, çok çeşitli meyve ve sebze mahsullerine ev sahipliği yapmaktadır. Bölgede yaklaşık sekiz milyon kayısı ağacı yetişiyor. Bölge aynı zamanda Asya ve Avrupa’da değeri yüksek olan kayısı ihracatında da önemli bir yere sahiptir.
Battalgazi Ulu Cami
Battalgazi Ulu Camii, Malatya’da mutlaka görülmesi gereken bir tarihi mekandır. Battalgazi semtinde bulunan, 1224 yılına tarihlenen cami, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılmıştır. Yüzyıllar boyunca çeşitli onarımlardan geçen cami, 1980’lerde restore edilmiştir. Güzel avlusu özellikle yaz aylarında büyüleyicidir.
Battalgazi yaklaşık 14.000 kişilik bir beldedir. Kasaba, alçak binaları ve tarihinin birçok kalıntısı ile Türkiye’de tipik bir taşra kasabasıdır. Malatya’nın yaklaşık 10 km kuzeyindedir ve toplu taşıma ile ulaşım kolaydır. Tek yön minibüs yolculuğu 1,25 TL’dir ve 15 dakika sürer.
Şelale Parkı
Malatya, Türkiye’de bir su parkı olan Şelale Parkı ziyaretini kaçırmak istemeyeceksiniz. Bir yamaçta yer alan bu parkın bazı çarpıcı özellikleri var. İnsan yapımı bir şelale ve küçük bir hidroelektrik santrali, parkın doğal güzelliğine katkıda bulunuyor. Ayrıca, kanalı çevreleyen yeşilliklerin manzarasına sahip bir dizi açık hava kafesi bulunmaktadır.
Şelale Parkı’nda gezilecek bir diğer yer ise pelerinli Kemal Atatürk heykeli. Bir de incir yaprağı giymiş bir adam var. Parkın orta şeridi güzel bir şekilde çevrelenmiştir ve palmiye ağaçları ve banklara sahiptir. Ayrıca bazı incir ağaçları ve Trachycarpus serveti adı verilen soğuğa dayanıklı ağaç türleri de vardır.
Aslantepe
Türkiye’nin Aslantepe ilçesinde, yaklaşık 6.000 yıllık bir site bulacaksınız. Site, dünyanın bilinen en eski kerpiç sarayına ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda ticari mühür kullanan ilk siteydi. Bugün site, ziyaretçilerin bölgenin tarihi hakkında bilgi edinebilecekleri bir açık hava müzesidir.
Bu kasaba Hitit, Akad ve Urartu uygarlıklarının yaşadığı bir yerdi. Yukarı Fırat’ın bir kolu olan Tohma Nehri üzerinde yer almaktadır. Nehir Toros Dağları’ndan doğar. Kentin eski adı Melid’di ve şimdi Aslantepe olarak biliniyor. Etrafı dağlarla çevrilidir ve kayısı bahçeleri ile kaplıdır. Şehrin sakinleri standart Türkçe konuşur ve genellikle cana yakın ve yardımseverdir.
Yorum Yok