Rotterdam Gezilecek Yerler
Hollanda’nın ikinci en büyük şehri olan Rotterdam Nieuwe Maas’ın her iki kıyısında yer almaktadır. Aynı zamanda muazzam büyüklükteki Europoort tesisine ev sahipliği yaparak dünyanın en büyük limanı olma özelliğini de taşımaktadır. 1940 yılında Alman hava saldırıları sonucu tamamen yok olmasına rağmen, merkez Rotterdam savaş sonrasında yeniden inşa edilmiş ve modern alışveriş caddelerinin, yerleşim bölgeleri ve yüksek binaların yeniden planlamasıyla Avrupa’daki en modern ve mimari açıdan ilginç şehirlerden biri haline gelmiştir. Şehrin modern yapılanmasına rağmen geçmişinin ortaçağlara kadar uzandığını belirtmekte fayda vardır. Rotterdam kültürel bir merkez olarak uzun süredir önemli bir yer tutmakta ve Rotterdam’ın en ünlü vatandaşı olan Erasmus’un da doğum yeri olarak bilinmektedir. Günümüzde pek çok müzeye ve görkemli mimari esere ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine eğlenceli bir seyahat seçeneği sunmaktadır.
Grote of Saint Laurenskerk
İkinci Dünya Savaşı sırasında Rotterdam’ın yıkılan ortaçağ yapılarından günümüze tek kalan Büyük St. Lawrence Kilisesi – Sint-Laurenskerk’in Grote’idir ve geçmişi 15. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Kilise üç adet Danimarka orguyla da ünlenmiş ve bu orglardan en büyüğü kulenin iç duvarında mermer bir tabana dayandırılmıştır. Savaş ve Barış temalarını içeren ana girişin bronz kapıları İtalyan sanatçı Giocomo Manzu tarafından tasarlanmıştır. Kilisenin önünde ise Rotterdam’ın en ünlü vatandaşı olarak bilinen Erasmus’un bir heykeli yer alır. Kiliseye rehber eşliğinde turlar ve özel kule tırmanışları da düzenlenir.
Boijmans Van Beuningen Müzesi
Hollanda’nın en önemli sanat yapıtlarından biri olan Boijmans Van Beuningen Müzesi mükemmel resim ve heykel koleksiyonlarının yanı sıra Avrupa’nın dört bir yanından gelen uygulamalı sanat eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Hubert ve Jan van Eyck, Hieronymus Bosch ve Pieter Bruegel’in çalışmaları ile 14. ila 16. yüzyıl ressamları başarılı bir şekilde temsil edilmektedir. 17. yüzyıl Rembrandt ve Rubens ile temsil edilirken, sonraki yüzyıllar Monet, Gauguin ve Van Gogh tarafından temsil edilir. Ayrıca müzede eserleri yer alan çağdaş ressamlar arasında Picasso, Matisse ve Chagall bulunmaktadır. Bir diğer ilgi çekici müze ise 1883’te kurulan ve dünyanın dört bir yanından eski ve modern kültürlere ait eserlerin sergilendiği etnografik bir müze olan Wereldmuseum Rotterdam’dır.
Kinderdijk’s Yel Değirmenleri
Rotterdam’ın 23 kilometre doğusundaki Noord Nehri kıyısında küçük Kinderdijk köyü yer almaktadır. Adını 1421 St. Elizabeth Günü seli sırasında burada sıkışmış olan bir bebeğin beşiğini anlatan ünlü bir efsaneden alır ve her biri, çok iyi korunmuş 18. Yüzyıldan kalma 19 adet yel değirmeni sayesinde Hollanda’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olarak bilinir. 1722 ve 1761 yılları arasında kurulan bu bölge Değirmen Günleri kutlamalarına da ev sahipliği yapmaktadır.
Euromast
Rotterdam’ın en ayırt edici simgelerinden biri olan Euromast Maas Tüneli’nin kuzey girişinde yer almaktadır. 1960 yılında dikilen bu 185 metrelik kule her biri 92 metre yükseklikte yeralan muhteşem manzaralı iki restorana sahiptir. Ayrıca benzersiz bir konaklama deneyimi için kulede 100 metre yükseklikte bulunan iki süit oda da ziyaretçilerinin hizmetine açılmıştır. Kuleye İngilizce rehberli turlar her daim düzenlenmektedir.
Cube House
Rotterdam modern mimarinin eşsiz örneklerine ev sahipliği yapmakta ve bu örneklerin birçoğu kentin su kenarı ortamından ilham alınarak 2. Dünya Savaşı’nın yıkımına bir cevap olarak meydana getirilmiştir. Kentin mimari örtüsünün en üst seviyeye çıkarılması ise ünlü Küp Evleri ile söz konusu olmuştur. Hollandalı mimar Piet Blom tarafından tasarlanan küp şeklindeki bu benzersiz ev blokları şehrin yürüyüş turunun vazgeçilmez bir parçasıdır. Bir diğer mimari mücevher olan Beyaz Saray ise 1898 yılında inşa edilmiştir ve on katlı Art Nouveau yapısı ile günümüzde Ulusal Miras Alanı olarak kabul edilmektedir. Ziyaret edilmesi gereken bir diğer önemli müze Hollanda Mimarlık Enstitüsü yıllardır süregelen çeşitli mimari hareketlerin gelişimini gözler önüne sermektedir.
Europoort ve Tekne Turları
Rotterdam’ın büyük limanı kentin toplam alanının 247 kilometrekarelik alanının yarısını kaplamakta ve büyük bir kısmı Avrupa’nın Kapısı olarak bilinen büyük bir kompleks olan Europoort’u içermektedir. Sayısız büyük gemilere ek olarak dünyanın en yoğun limanına hizmet etmek için inşa edilen iskele ve depolama tesisleri de ilgi çeken noktalar arasındadır. En popüler turlardan biri Hoek van Holland yakınlarındaki Maeslantkering’de başlar ve kentin büyük dalgalanma bariyerine yakından bakma fırsatı tanır. Özellikle muhteşem Erasmus Köprüsü’nü de kapsayan kentin en meşhur simgelerinin ışıklandırıldığı akşam turları da ayrıca tercih edilen seçeneklerdendir.
Kraliyet Hayvanat Bahçesi
Rotterdam’daki Royal Zoo 1857’de kurulmuştur ve Hollanda’daki en eski hayvanat bahçelerinden biri olarak hoş bir gezinti imkanı tanımaktadır. Hayvanat Bahçesi başarılı doğurganlık programlarıyla da ayrıca bir üne sahiptir. Hayvanların doğal yaşam alanlarında hissetmeleri için tasarlanmış özel alanlarla birlikte bir dizi genç filin yanı sıra kırmızı pandalara da ev sahipliği yapar. Egzotik kuşların yaşama alanı olan iki büyük kuş kafesi, yarasa mağarası, Moğol bozkırı ve Çin bahçesi’nin yer aldığı Asya bölümü özellikle ziyaret edilmesi gereken noktalardandır. Ayrıca Amerika’dan gelen seçkin bir deniz yaşamı koleksiyonunu barındıran Okyanusya akvaryumu da ziyaretçilerin ilgi odağı olmaktadır.
Denizcilik Müzesi ve Şehir Merkezi
1873’te kurulan Rotterdam Deniz Müzesi kentin deniz ve birçok suyolu ile olan bağlantısını büyüleyici bir şekilde gözler önüne sermektedir. Müze gemi modelleri, 2.000 yıllık bir teknenin yeniden inşası ve sayısız denizcilik resimlerini de içeren geniş bir nakliye gemisine ev sahipliği yapar. Bir başka denizcilikle ilgili turistik mekan ise bitişikte yer alan Harbour Museum, açık hava bir tesis olarak 19. Yüzyıldan günümüze kadar harika bir şekilde korunan Buffel gemisinin yanı sıra eski bir ışık kulesini de barındırır. Deniz Müzesi’nden sekiz dakikalık bir yürüyüş mesafesinde Rotterdam şehir merkezinin ana caddesi Coolsingel yer almaktadır. Burada 1914-1920 yılları arasında Hollandalı Rönesans tarzında inşa edilen Belediye Sarayı ve sarayın karşısında da Stadhuisplein’de Mari Andriessen tarafından tasarlanmış bir savaş anıtı bulunur. Coolsingel’in diğer önemli noktaları arasında Dünya Ticaret Merkezi ve Marcel Breuer’in tasarladığı 1938 yılında inşa edilen Bijenkorf alışveris merkezi sayılmaktadır. Bijenkorf cephesi Rus kökenli bir Fransız heykeltıraş olan Naum Gabo’nun 26 metrelik heykeli ile kaplanmıştır. Bijenkorf’tan birkaç blok ötede 1940’da yıkılmasının ardından 1966 yılında yeniden inşa edilen bir konser salonu ve kongre merkezi olan 2200 kişilik kapasitesiyle De Doelen yer alır. Hemen yakınında ise 1988 yılında açılan Belediye Tiyatrosu bulunmaktadır.
Kunsthal-Sanat Salonu
Rotterdam’ın modern işlevsel mimarisine bir başka örneğini ise Kunsthal teşkil etmektedir. Bu son moda galeri 1992 yılında açılmıştır ve sürekli güncellenen görsel sanatlara, tasarımlara, mimari ve kültürel sergilere yönelik etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Bir diğer ilgi çekici galeri ise 1982 yılında inşa edilen, muhteşem beyaz bir villa içinde yer alan ve Hollandalı sanatçı Henk Chabot’un eserlerini barındıran Chabot Müzesi’dir. Çok sayıda Hollandalı fotoğraf sanatçısının seçkin bir koleksiyonunu içeren Hollanda Foroğraf Müzesi de fotoğrafçılığa ilgi duyan ziyaretçiler için ideal bir noktadır.
Grote Kerk Kilisesi
Rotterdam’ın yaklaşık 24 kilometre güneybatısında yer alan Dordrecht kasabasındaki Grote Kerk Kilisesi 15. Yüzyılda eski bir kilisenin bulunduğu alana inşa edilmiştir. Hatalı mimarisinden dolayı kule batmaya başlamış ve kilise günümüzdeki tamamlanmamış görünümüne kavuşmuştur. İç mekanda 1541 yılında Rönesans tarzında oyulmuş görkemli meşe koridorları ile Hollanda’nın en çok bilinen törenleri ve kentin tarihindeki önemli olayları anlatan vitray pencereler bulunur. Ayrıca 1671 yılından kalan ve Dordecht’in amblemleri ile süslenmiş büyük bir org da yer alır.
Delfsheaven ve Hacı Rahipler
Rotterddam’ın aksine İkinci Dünya Savaşı sonrasında büyük ölçüde hasar almadan kurtulabilen bir bölge olan Delfshaven büyük şehirdeki en popüler yerler arasında yer almaktadır. İspanya’ya karşı uzun süren savaşların 16. Yüzyıl kahramanı olarak bilinen Amiral Piet Hein’ın da doğum yeri olması sebebiyle ayrı bir üne sahiptir. Ayrıca burada bunan Eski Kilise Yeni Dünya seferine çıkılmadan önce 1620 yılında Hac Rahipleri tarafından son kez hizmet vermiştir. Bir diğer ilgi çekici müze de 19. Yüzyıldan kalma bir ardiyede yer alan Dubbelde Palmbool Müzesi olmakta ve müze arkeolojik buluntular, eski çağlara ait araç ve gereçler de dahil olmak üzere seçkin bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.
Schoonhoven
Rotterdam-Utrecht’in ortasında bulunan Schoonhoven birçok mükemmel korunmuş ortaçağ dönemine ait binayı barındırmasından dolayı harika bir gezi fırsatı sunmaktadır. İlgi çeken noktalar arasında 3. yüzyılda kurulmuş olan St. Bartholomeuskerk’in yanı sıra 12 Havari’nin tasvir edildiği 17. Yüzyıldan kalma korkuluklar ve 1600’lü yılların başında dünyayı dolaşan ilk Hollandalı olan Olivier van Noort’un mezarı sayılmaktadır. Schoonhoven Belediye Sarayı ise 1452 yılında Geç Gotik tarzında inşa edilmiştir ve 50 adet çanı olan kubbeli bir altıgen kuleye sahiptir. Kasabada diğer önemli mekanlar ise 1617 yılında baraj üstüne inşa edilen Weigh House, altın ve gümüş işlemeleri ile saat yapımı ve el sanatları ile ilgili bir koleksiyonu barındıran Altın Gümüş ve Saat Müzesi ve 1556 yılında bir tahıl ambarı olarak inşa edilen ancak günümüzde 1600’lü yıllardan 1900’lü yıllara kadarki dönemi kapsayan bir mücevher koleksiyonuna ev sahipliği yapan Edelambachtshuis olarak sıralanmaktadır.
Yorum Yok